Hindistan, dünyanın en kalaslık ülkesi haline geliyor.
Birleşmiş Milletler, dünya nüfusunun bugün, 15 Kasım 2022’de, 8 milyar sınırını geçtiğini hesaplıyor.
BM’nin hesaplarına göre, dünya nüfusu, 1950’li yıllarda 2,5 milyar ve 1800’li yıllara kadar da 1 milyarın altondaydı.
Dünya tarihinde hiçbir zaman nüfusun bir milyar kişi artması sadece 12 yılda (7 milyardan 8 milyara artış) olmamıştı.
Ancak nüfus artışının azalma işareti olarak, nüfuzsun 8 milyardan 9 milyara çıkmasının 15 yıl alması ve 2037’de bu sayıya ulaşılması bekleniyor.
BM, 2080 yılına doğru 10,4 milyarlık bir nüfusla zirveye ulaşılmasını, sonra da yüzyılın sonuna kadar bir duraklama dönemi olmasını öngörüyor.
Bu eşi benzeri görülmemiş nüfus atışı, beslenme, halk sağlığı, kişisel temizlik ve tıpta kaydedilen olumlu gelişmelerin insan ömrünü uzatmasına bağlanıyor.
Birleşmiş Milletler, bu nüfus artışını, “insan gelişiminde önemli bir dönüm noktası” ve COP27 İklim zirvesinin yapıldığı bir dönemde “gezegenimize iyi bakma konusundaki ortak sorumluluğumuzun” bir hatırlatıcısı olarak görüyor.
Ancak nüfus artışı, en yoğun olduğu yer olan en fakir ülkeler için de korkunç zorluklar yaratıyor.
Küresel ısınmanın sorumlusu zengin ülkeler
Mısır’ın Şarm eş Şeyh kentinde COP27 İklim zirvesi yapıldığı dönemde 8 milyar sınırının aşılması, bir kez daha, küresel ısınmanın en büyük sorumlusu olan zengin ülkelerin işinin zor olduğunu gösteriyor. Fakir ülkeler, küresel ısınmaya karşı mücadelede etmek ve insanî faaliyetlerin sonucu olarak sera etkisi yaratan gazların atmosfere yayılmasını etkili biçimde azaltmak için zengin ülkelerin yardımını talep ediyor.
BM ise “nüfus artışının, ekonomik kalkınmanın çevresel etkisini artırdığını, ancak bu etkilerin en fazla, nüfusun hızla arttığı ülkelerde değil, maddî kaynakların tüketiminin ve kişi başına sera gazı emisyonlarının genellikle kişi başına düşen gelirin en yüksek olduğu ülkelerde görüldüğünü” hatırlatıyor.
Uzmanlar, “Gezegen üzerindeki etkimizi, sayımızdan daha ziyade davranışlarımız belirliyor” görüşünü savunuyor.
Yüksek bir yoksulluk düzeyine sahip olan ülkelerde, nüfus artışı büyük sorunlar yaratıyor.
BM’ye göre, “Hızlı nüfus artışına yol açan yüksek doğurganlık düzeylerinin devam etmesi, kalkınmanın yavaş ilerlemesinin hem belirtisi hem de nedeni olarak ortaya çıkıyor.”
Hindistan’ın nüfusu Çin’i geçecek
BM’ye göre, 1,4 milyarlık bir nüfusa sahip olan Hindistan, 2023 yılında Çin’i geçerek, dünyanın en kalabalık ülkesi olacak ve zaten temel altyapısı eksik olan aşırı kalabalık megapollerde gelecek on yıllarda yeni nüfus patlamalarına tanıklık edecek.
Bombay’da nüfusun yaklaşık yüzde 40’ı, gecekondu mahallelerinde, aşırı kalabalık yoksulluk alanlarında, su, elektrik ve sağlık koşullarından yoksun derme çatma kulübelerde yaşıyor.
Küresel rakamlar, muazzam demografik çeşitliliği maskeliyor.
BM’ye göre, 2050 yılına kadar nüfus artışının yarısından fazlası sadece 8 ülkeden kaynaklanacak.
Bu ülkelerin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mısır, Etiyopya, Hindistan, Nijerya, Pakistan, Filipinler ve Tanzanya olacağı belirtiliyor.
Yüzyılın sonunda, dünyanın en kalabalık üç şehri Afrika kıtasından çıkacak. Bunlar da Nijerya’da Lagos, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde Kinşasa ve Tanzanya’da Dar es Selam olacak.
News
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
