37,9505$% -0.08
41,8642€% 0.56
48,9449£% 0.47
3.804,34%1,06
6.331,00%0,80
37,9505$% -0.08
41,8642€% 0.56
48,9449£% 0.47
3.804,34%1,06
6.331,00%0,80
Sahra Haber-Gündem
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi… Yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağırımıza katılmaya davet ediyoruz” dedi.
Erdoğan, 28. Dönem TBMM’nin 2. Yasama Yılı’nın açılışında yaptığı konuşmada, ülkenin kalkınma ve demokrasi altyapısının eksiklerini tamamlayarak, bu doğrultuda atılacak daha büyük adımların zeminini hazırladıklarını söyledi.
Erdoğan’ın konuşması satır başlarıyla şöyle:
“-İki asırlık yönetim sistemi arayışlarımızın zirvesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişin, tarihimizde ilk defa siyasetin, Meclis’in ve milletin ortak kararıyla gerçekleşmesi aştığımız bir diğer önemli eşiktir.”
“-Şimdi önümüzde yeni bir görev ve yeni bir fırsat var. Bu da ülkemizi, Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturmaktır.”
“-Esasen, yeni anayasa meselesi, 10 seneyi aşın süredir ülkemizin ve Meclisimizin gündemindedir. Hatta yarım kalmış olsa da bu doğrultuda atılan kimi adımlar oldu. Cumhur İttifakı olarak, 2021 yılında yeni anayasa için önce kendi hazırlıklarımızı yaptık. Ardından, diğer siyasi partileri de kendi hazırlıklarını yapmaya ve kamuoyuyla paylaşmaya davet ettik.”
“-Maalesef bu samimi davetimiz karşılık bulmadı. Lafa gelince sürekli darbe anayasasından şikâyet edenler, iş somut adım atmaya gelince, ne yazık ki, konfor alanlarının dışına çıkmak istemedi. Buna rağmen biz ümidimizi asla kaybetmedik.”
“-Her anayasanın ayrı bir hikâyesi vardır. Türkiye; 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarıyla, dönemlerinin olağanüstü şartları içinde tanıştı. Bugün ülkemizin şartlarının, ilk defa demokratik sistemin kendi tabii işleyişi içinde bir anayasayı hazırlamaya ve milletin takdirine sunmaya uygun olduğuna inanıyoruz.”
“-Cumhurbaşkanı olarak şahsım ve Cumhur İttifakı partileri olarak, grubu olsun olmasın tüm partileri, tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri. Bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi… Yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağırımıza katılmaya davet ediyoruz.”
“-Darbecilerin direktifi olarak değil; gerçekten milli, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkes bu çağrının muhatabıdır.”
“-Türkiye, ülkenin ve toplumun gerisinde kalan değil, önünü açan, aydınlatan, ufkunu genişleten bir anayasayı hak ediyor.”
6 Şubat depremi
“-Ülkemizin 11 şehrindeki 14 milyon insanı etkileyen, 50 binin üzerinde can kaybına ve 850 bin bağımsız birimin kullanılamaz hale gelmesine yol açan bu deprem, yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir.”
“-Dünyada böylesine büyük bir alanda, bu kadar çok insanı etkileyen bir afet karşısında, bu derece hızlı toparlanıp önce arama-kurtarma, ardından acil yardım ve barınma hizmeti sağlayabilen başka devlet örneği yoktur.”
“-Buna rağmen elbette kimi aksaklıklar, eksiklikler, gecikmeler olmuştur; belki hala da vardır. Ancak milletimizin bu felaket karşısında gösterdiği birlik, beraberlik ve dayanışma asırlar boyunca hayırla yâd edilecek, tüm insanlığa örnek gösterilecektir.”
“-Devlet olarak imkânlarımızın tamamını bölgenin en hızlı şekilde ihyasına hasretmiş durumdayız. Depremzede vatandaşlarımızın iaşe ve ibate hizmetleri, sistematik bir şekilde sağlanmaktadır. “
“-Depremin ülkemize toplam maliyetinin 105 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Böyle bir meblağ, gelişmiş ülkeler dâhil tüm ekonomiler için çok büyük bir yüktür.”
“-Üstelik Türkiye, diğer alanlarla birlikte ekonomide de ciddi mücadeleler yürüten bir ülkedir. Ülkemize yönelik her saldırının bir tarafında ekonomik hesaplar bulunuyor. Buna bir de Kovid-19 salgınının ve kuzeyimizdeki savaşın yol açtığı krizlerin ekonomik sonuçları eklenince şartlar ülkemiz için daha da zorlaşmıştır.”
Meclisin göstereceği hassasiyet
“-Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız.”
“-Ülkemizi, küresel ekonominin içinden geçtiği şu fırtınalı atmosferden yara almadan sahil-i selâmete ulaştırmak, siyasetçiler olarak hepimizin milletimize karşı ortak mesuliyetidir. Yasama organı Meclisimizin bu konuda göstereceği hassasiyet, yürütme olarak bizim en büyük moral kaynağımız ve desteğimiz olacaktır.”
Terörle mücadele
“-Benzer bir dayanışmaya terörle mücadele konusunda da ihtiyacımız olduğunu hatırlatmak isterim. Ülkemize 40 yıldır çok ağır insani ve ekonomik bedeller ödeten bölücü terör meselesini, sınırlarımız içinde büyük ölçüde çözdük.”
“-Terör örgütünün sınırlarımız dışındaki varlığını da ortadan kaldırarak, emperyalistlerin bölge halkının başına musallat ettiği bu belayı, ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan tamamen çıkartmak istiyoruz. Bu çerçevede son yıllarda elde ettiğimiz tarihi siyasi ve askeri başarıları, yeni kazanımlarla daha da ileriye taşımak için hazırlıklarımızı yapıyoruz. “
“-İçeride veya dışarıda son terörist de bertaraf edilene kadar, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine ve ülkemizin kutlu yürüyüşünü engellemesine müsaade etmeyeceğiz.”
“-Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kasteden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır.”
“-Güney sınırlarımızın tamamını en az 30 kilometre derinliğinde bir güvenlik şeridiyle koruma, onun ötesindeki faaliyetleri de mutlak denetim altında tutma stratejimiz bakidir.”
“-FETÖ ihanet şebekesinin, bilhassa yurt dışında yuvalanan militanları vasıtasıyla yaymaya çalıştığı ‘yıkılmadık, ayaktayız’ havası, bir çeşit mezarlıkta ıslık çalma gayretidir.
“-Bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi, benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir. Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin verecektir.”
Kültür ve sanatın istismar alanı haline dönüşmesi
“-Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kastedenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz.”
“-Kültür-sanat gibi insanı yücelten ortak değerlerin, insanlık ve demokrasi düşmanlarının istismar alanı haline dönüşmesine, sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir.”
“AB’den herhangi bir beklentimiz yok”
“-Biz Avrupa Birliği’ne verdiğimiz her sözü tuttuk ama onlar bize verdikleri sözlerin neredeyse hiçbirini yerine getirmediler. Yönetimler değişse de, Avrupa Birliği’nin ülkemize yönelik adaletsiz ve ahde vefa ilkesiyle bağdaşmayan tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı.”
“-Kâğıt üzerinde ortaya koydukları ilkeleri, kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yaptılar. “
“-Türkiye olarak, 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği’nden herhangi bir beklentimiz yok.”
“-Şayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse, kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa; siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler.”
“-Bazı ülkelerin etkisi altında kalarak yetkilerini aşan, Türkiye’nin egemenlik haklarını hiçe sayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne, sistemin kurucu üyesi İngiltere bile tahammül edememiştir.”
“-Bizim de terör örgütleriyle aynı hizada sıralanan kurumların kararlarına ne saygı duymamız ne de onların dediklerine kulak asmamız mümkündür.”
“-Türkiye’ye karşı hasmane politika izleyip de günün sonunda kazançlı çıkan hiçbir ülke, hiçbir toplum, hiçbir kurum yoktur.”
Toplumsal müşterekleri artırma
“-Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına kavuşmanın haklı gururunu yaşadığımız 2023 senesini, ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz açısından yeni bir dönemin müjdecisi haline getirmek bizlerin elindedir.”
“-Bunu da beraber konuşarak, tartışarak, uzlaşarak ve neticede Türkiye ortak paydasında buluşarak başarabiliriz. Demokrasiyi, diğer yönetim tarzlarına göre üstün kılan en önemli vasfı, toplumsal müşterekleri artırmaya imkân tanımasıdır.”
“-Demokrasiyi güçlendirmek, bu bakımdan milletin birliğini, bütünlüğünü, bir arada barış ve huzur içinde yaşama iradesini de güçlendirmek demektir.”
“-Hakarete, iftiraya ve yalana varmadığı sürece her türlü tenkide, milletimize faydası dokunacak her türlü teklife açık olduğumuzu tekrar vurgulamak istiyorum.”
“-Biz, her hal ve şart altında doğru bildiklerimizi, ülkemizin hayrına olduğuna inandığımız hususları açık yüreklilikle dillendirmeye devam edeceğiz. Elbette haksızlıklar karşısında susmayacağız.”Kaynak;Ajans Bizim
Elon Musk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etti