DOLAR

38,4927$% -0.01

EURO

44,1445% 0.15

STERLİN

51,6618£% -0.15

GRAM ALTIN

4.110,07%0,14

ÇEYREK ALTIN

6.753,00%-0,01

TAM ALTIN

26.931,00%-0,01

ONS

3.318,02%0,04

a

Dünya Yeniden Paylaşılıyor: Trump, Putin’e Uzanırken Çin Güç Peşinde

Sahra Haber-Gündem

Yeni Yalta mı? Süper Güçler Ukrayna Üzerinden Dünyayı Yeniden Şekillendiriyor

Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek adına Vladimir Putin’e “el uzatması”, küresel liderler arasında etki alanları için yaşanan büyük çekişmenin tam ortasında gerçekleşti. Çin’in nüfuzunu artırma çabaları sürerken, küresel satranç tahtasında taşlar yeniden diziliyor.

Newsweek’in yayımladığı analiz ve harita, bu jeopolitik oyunun nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor. Analize göre, Ukrayna savaşı etrafında şekillenen diplomasi trafiği, İkinci Dünya Savaşı sonundaki Yalta Konferansı’nı andırıyor: Büyük güçler, küçük aktörlerin onayı olmadan dünyanın kaderini belirlemeye çalışıyor.

Screenshot

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) Başkan Yardımcısı Vessela Tcherneva, bu benzetmeyi şöyle açıklıyor:

“Yalta’da Doğu Avrupa’nın geleceği kararlaştırılmıştı. Şimdi Ukrayna için de benzeri bir tablo oluşuyor. Ukrayna’nın geleceği, Ukrayna masada yokken belirleniyor; bu da Avrupa’nın geleceğinin, Avrupa’sız çizilmesi demektir.”

Etki Alanları Haritası: Süper Güçlerin Satranç Tahtası

Haberde yer alan haritaya göre;

ABD, Batı Yarımküre’ye çekiliyor,

Çin, Asya-Pasifik ve Orta Asya’daki nüfuzunu artırıyor,

Rusya, eski Sovyet etkisi altındaki Doğu Avrupa’ya dönmeye çalışıyor.

Türkiye ise Rusya’nın etki alanındaki ülkeler arasında yer alıyor.

Trump’ın Yaklaşımı ve Tarihi Benzerlikler

İngiltere Birmingham Üniversitesi’nden uluslararası güvenlik uzmanı Prof. Stefan Wolff, Trump’ın Ukrayna’ya güvenlik garantisi vermeyi reddetmesini 1938’deki Münih Konferansı’na benzetiyor. O konferansta Batı, Hitler’in yayılmacı politikalarına boyun eğmişti.

Wolff’a göre, Trump dünyayı süper güçlerin aralarında etki alanları oluşturduğu bir yer olarak görüyor. Bu bağlamda:

“Çin ve ABD dünyayı yeniden şekillendirirken, Rusya’nın bu tabloda bağımsız bir oyuncu mu olacağı yoksa Çin’e daha da mı bağımlı hale geleceği hâlâ belirsiz.”

Rusya’nın Gölgesi Doğu Avrupa’da

Tcherneva, Trump’ın yaklaşımının Doğu Avrupa’yı başıboş bırakabileceğini ve bunun da Kremlin’in bölgedeki etkisini artırmasına olanak tanıyacağını savunuyor. Rusya’nın özellikle Çekya, Slovakya, Bulgaristan, Romanya ve Polonya gibi ülkelerin iç siyasetinde nüfuzunu artırdığı vurgulanıyor.

Moskova’nın etkisi, son aylarda bu ülkelerdeki protesto hareketleri ve seçimler üzerinde adeta bir gölge gibi hissediliyor. Moldova’da AB referandumu sürecine ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale iddiaları gündeme gelirken, Romanya’da seçimlerin iptali dahi bu şüpheleri artırdı.

Çin, Rusya ve Orta Asya Dengesi

Orta Asya, Çin ve Rusya arasında giderek büyüyen bir rekabet alanına dönüşüyor. Çin lideri Şi Cinping’in COVID sonrası ilk yurtdışı ziyaretini Kazakistan’a yapması, önemli bir mesaj olarak yorumlanıyor.

Wolff bu konuda,

“Kazaklar, Çin’in kuzeydeki Rus nüfusunu Rusya’nın provoke etmesine izin vermeyeceğini düşünüyor. Bu da Çin’in bölgedeki stratejik ağırlığını artırıyor,” diyor.

Trump ve Batı Yarımküre: Yeni Hedefler

Trump’ın zaman zaman Grönland’ı satın almak, Panama Kanalı’nın kontrolünü ele geçirmek ve hatta Kanada’yı 51. eyalet yapmak gibi dikkat çekici çıkışları olmuştu. Meksika Körfezi’nin adını değiştirme fikri bile gündeme gelmişti.

Wolff’a göre, Trump yeniden seçilirse Latin Amerika’daki Çin etkisiyle karşı karşıya kalacak.

“Trump, Batı Yarımküre’ye odaklanırken, Çin de sessizce Latin Amerika’da nüfuzunu artırıyor,” diyor.

Çin-ABD Ticaret Gerilimi: Rusya İçin Tehlike mi?

Son gelişmelerde Ukrayna krizi manşetlerden düşerken, Trump’ın Çin ile ticaret savaşını tırmandırması öne çıkıyor. Çin mallarına uygulanan %145’e varan gümrük vergileri, Pekin’in Avrupa ile ekonomik ilişkilerini önceliklendirmesine neden olabilir.

Bu da Putin’i zayıflatabilecek bir senaryo yaratıyor çünkü Çin, Rusya ile olan ilişkisini Avrupa ile olan çıkarlarıyla yeniden tartmak zorunda kalabilir.

Son olarak Wolff,

“Çin şu anda Tayvan’ı güçle ele geçirmeye hazır görünmüyor. Ancak Güney Çin Denizi gibi sıcak noktalar, ABD ile dolaylı bir çekişmeye neden olabilir,” diyerek tabloyu özetliyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MÜSİAD UK’DE YENİ DÖNEM BAŞLADI: 5. GENEL KURUL COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.