DOLAR

34,9641$% 0.04

EURO

36,7940% 0.19

STERLİN

44,2736£% 0.36

GRAM ALTIN

2.988,52%0,46

ÇEYREK ALTIN

4.915,00%-0,42

DOLAR

34,9641$% 0.04

EURO

36,7940% 0.19

STERLİN

44,2736£% 0.36

GRAM ALTIN

2.988,52%0,46

ÇEYREK ALTIN

4.915,00%-0,42

a

Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Yılmaz İKÇÜ’de

Sahra Haber-Gündem

Pediatrik Uzmanlık Akademisi Derneği (PUADER) ve Büyüyen Çocuk Derneği öncülüğünde bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası “Sağlıklı Büyüyen Çocuk Kongresi”, “Deprem ve Çocuk Sağlığı” teması ile İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ev sahipliğinde başladı.

Kongrenin açılışına İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, İzmir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. M. Emre Erkuş, Pediatrik Uzmanlık Akademisi Derneği (PUADER) ve Büyüyen Çocuk Derneği Başkanı Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar, kongre başkanları Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vefik Arıca, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı, Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Fatih Esat Topal, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya’nın yanı sıra yurt içi ve yurt dışından gelen akademisyenler ile çok sayıda sağlık profesyoneli, öğrenci ve genç Kızılay üniversite temsilcileri katıldı.

Çocukluk Çağı Sağlıklı Yaşam İçin Kritik Öneme Sahip

Kongrenin açış konuşmasını yapan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz’ın teşrifleriyle alanında uluslararası başarıya ulaşan Sağlıklı Büyüyen Çocuk Kongresine ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Çocukların iyi eğitim almaları, olumlu sağlık davranışlarını alışkanlık haline getirmeleri, mutlu bireyler olarak hayatlarını devam ettirmelerinin ülkelerin en önemli sorumluluklarından olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Sağlığın geliştirilmesine yönelik bilincin oluşturulması için çok paydaşlı bir bakışa ihtiyaç var. Bireylerin kendi sağlıklarının üzerinde sorumluluk almaları ve bir değer olarak tam iyilik halinin bilincinde olmaları için çocukluk döneminde farkındalığı artırıcı politika ve uygulamalara özel önem verilmelidir.  Gelecekte mutlu bireyler olmak için çocukluk çağı oldukça kritik. Erken yaşta edinilen deneyimler, davranış, alışkanlık ve beceriler, kişiliği biçimlendiriyor. Çocukların fiziksel, zihinsel, sosyal, ruhsal tam iyilik içinde bulunmaları en başta akademinin sorumluluğudur ve çocukların sağlıklı yaşam davranışlarını içselleştirmesi için sağlık uygulayıcılarının ve ebeveynlerin bilinçlendirilmesi ilk adım olarak görülmelidir “dedi.

Sağlıklı Büyümenin Önünde En Tehlikeli Engel ‘Bağımlılıklar’

Dünyada özellikle madde bağımlılıkları yaşının giderek düştüğüne işaret eden Rektör Prof. Dr. Köse, bu konuya tüm kurumların iş birliği ve akademinin özel çalışmalarıyla bir bütün olarak yaklaşılması gerektiğini vurguladı.  Prof. Dr. Köse, “Tüketilirken kişiyi tüketen bu maddeler, sağlıklı büyümenin önünde engel olmanın yanında sosyal dokuyu da harap etmektedir. Aile içi iletişim ve ilişkiler başta olmak üzere bu çocukların sosyal hayat içinde kalması için herkesin elinden gelenin fazlasını yapmasına ihtiyaç var.  Aynı şekilde giderek en önemli bağımlılık türlerinden biri haline gelen teknoloji bağımlılığının da üzerinde durulmasına gerek olduğu kanaatindeyim. Hayatı kolaylaştıran bu araçlara aşırı yönelim ve artan bağımlılık, başta çocuklar ve ergenler olmak üzere fiziksel ve zihinsel çok sayıda sorunun ortaya çıkmasına neden oluyor. Sonuçta bağımlılığın ortaya çıkardığı yoksunluk, zihinsel ve ruhsal sorunlara yol açıyor; birey kendini yalnız, çaresiz ve korumasız hissediyor. Teknolojiyi aşırı yönelim bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimi olumsuz etkiliyor. Yaşam sevinçlerimiz, geleceğimizin güvencesi çocuklarımız için düzenlendiğimiz bu kongrenin önemli kazanımlar kazandıracağı düşüncesiyle odaklandığımız bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyorum. Emeği geçenlere ve tüm değerli katılımcılarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

400 Bin Civarı Gönüllüsü İle Bir İyilik Yolculuğu

“Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılında Ülkemizde Doğal Afetler ve Kızılay” başlıklı bir sunum yapan Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, asrın felaketi 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonrasında yürütülen çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.  Prof. Dr. Yılmaz, “Belki birkaç sene daha güçlü duracağımız ve destek olmamız zamanları birlikte paylaşacağız.  Aslında deprem oldu, bitti, değil. Tüm kurumlarımızla birlikte yürütülen çalışmalarımız orda ara vermeden devam ediyor. Bu konferansın ardından deprem bölgesine geçeceğim” ifadelerini kullandı. Kızılay’ın organizasyon yapısına da değinen Genel Başkan Prof. Dr. Yılmaz, 81 ilde 581 şubeye sahip Kızılay’ın 400 bin civarı gönüllüsü ile bir iyilik yolculuğunu temsil ettiğini ifade etti. Sosyal medyada çıkan gerçek olmayan paylaşımlarla ilgili de konuşan Prof. Dr. Yılmaz;  “Hepsinin kötü niyetli olduğunu söyleyemem. İnsanlar birbirinden nihayetinde etkileniyor. Kızılay çok bilinen bir sivil toplum kuruluşu olduğu için Kızılay’ı devlet yerine koymak bazen bir alışkanlık oluyor. Kızılay’ın bir devlet kurumu olduğu, deprem vergilerinden faydalandığı gibi bir takım yanlış bilgiler var. Kızılay kamu yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşudur” dedi.

Bütçemizin Kaynağı Hayırsever Bağışçılarımızdır

Kızılay’ın bütçe ve maddi kaynakları ile ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yılmaz,  gönüllülük temelinde yükselen bir iyilik hareketi olarak tüm kaynaklarının hayırseverlerden gelen destekler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yılmaz,  “Kızılay, bazen maddi bazen manevi bazen fiziksel katkı sağlayan gönüllerimizin bir iyilik yolcuğunu, toplumsal bir hareketi temsil ediyor. Bu sene açıklanan 30 milyar düzeyinde bir bütçesi var. Ama bu bütçede devletin bir kuruş parası yok, deprem vergisi de yok. Bu rakamlar hayırseverlerimizin bağışlarından, uluslararası fonlardan gelen projelerden, kendi kurduğumuz sürdürülebilir gelir kaynaklarından geliyor. Sadece afet zamanında değil, afet olmayan zamanlarda da her nerede kimin ne ihtiyacı varsa yardıma koşan bir organizasyonuz. Çok zor zamanları yaşadık. Ama biz hiçbir zaman görevlerimizden geri kalmadık. Motivasyonumuz düşmesin diye sosyal medya hesaplarımızı askıya aldık. Hepimiz sahadaydık” dedi.  Göç ve mültecilerle ilgili tüm çalışmaların yurt dışından gelen fonlarla sürdürüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Kızılay kendi vatandaşı, göç mağduru insanlar arasında ayrım yapmaz. Mültecilerle ilgili verilen nakdi destekler ile ilgili olarak şunu belirtmek gerekir ki; bu yardımlar yurt dışı kaynaklı proje temelli, onlar için gönderilmiş şartlı bağışlar olduğunu söylemek isterim” diye konuştu.

Gençlerimiz Gurur Kaynağımız

Genç Kızılay Topluluğu olmayan üniversitenin kalmadığını belirten ve iyilik hareketinde gençlerden gelen desteklerin altını çizen Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Yılmaz, “60 bin gönüllü, Kızılay aracılığıyla bölgeye gitti. Geleceğin Türkiye’sinin gençlerine çok güveniyorum. Daha çadırların olmadığı ilk günlerde bölgeye giden uyku tulumlarının arasında yatan gençlerimizi gördüm. Gençlerimizin hepsiyle gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Depremde çocuklar için özel çalışmalar yürütüldüğünü de aktaran Türk Kızılay Genel Başkanı Yılmaz, fiziksel ihtiyaçlarla eş zamanlı olarak psikososyal destek çadırların kurulduğunu aktardı. Prof. Dr. Yılmaz, “Çocuklar etkilenmeden en kolay kurtarılabilecek bireylerdir. Bu süreçte ebeveynlerin doğru konumlandırılması oldukça önemliydi. ‘Ben depremle yaşadım, bunu atlattım, çok güçlüyüm, bundan sonra her afete nasıl müdahale edileceğini biliyorum’ noktasına gelen bir bilinci oluşturmak bundan sonraki en önemli görevimiz olmalı. Uzun bir süreç var önümüzde. Dirençli toplum için afet olmayan zamanlarda çalışmamız gerekir. Hiçbir devlet, hükümet, STK bunu tek başına yapamaz. Bu bir toplum hareketi olmalı ve hepimizin bir yerden el vermesi gerekmektedir. Türkiye’nin geleceği yavrularımız, çocuklarımız en fazla eğilmemiz gereken kesim. Bu kongreyi bu alana ayırdığınız tebrik ederek teşekkür ediyorum. Biz Kızılay olarak sizlerin yapacağı her türlü projede yer alacağımızı, yanınızda olmaya, elinizi tutmaya hazır olacağımızı belirtmek isterim” dedi.

Kongre Raporu Yetkililere Sunulacak

Kongre Başkanı Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar da İKÇÜ ev sahipliğinde, Pediatrik Uzmanlık Akademisi Derneği ve Büyüyen Çocuk Derneğinin katkıları ile gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk multidisipliner pediatri kongresinde, ana temalarının “Deprem ve Çocuk” olduğunu kaydetti.  Prof. Dr. Dündar, “Azerbaycan Milli Pediatri Cemiyeti, Türk Pediatri Derneği,  Doğu Pediatri Derneği ve yan dal derneklerinin değerli yönetim kurulu üyelerinin katılımlarıyla, sağlık personeli olarak bölgede görev yapmış üyelerimizin deprem tecrübelerini ve bundan sonraki depremlerle ilgili çocuk sağlığı açısından değerli önerilerini dinleyeceğiz. Yakın zamanda deprem çalışma grubumuzun depremde çocuk sağlığı ile ilgili hazırladığı pratik bilgiler ve algoritmalar içeren kitapçığı da sizlere sunmuş olacağız. Her zaman olduğu gibi Millet olarak büyük fedakârlıklar ve birlik ve beraberlik içinde depremin yaralarının en kısa sürede sarılacağına inanıyoruz” diye konuştu. PUADER olarak çocuk sağlığının her alanında çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Prof. Dr. Dündar, Türkiye’nin en büyük çocuk sağlığı dijital platformu ‘Çocuk Sağlığı TV’ projesi ile pediatri alanında önemli bir boşluğu doldurduklarını ve yine Türkiye’nin ilk İngilizce pediatri olgu sunumu dergisini yayın hayatına kazandırdıklarını aktardı. Prof. Dr. Dündar, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında çocuk sağlığı ve pediatri hemşireliğindeki gelişmeler ile birlikte her zaman olduğu gibi çocuk sağlığının önemli konularını; tıp, hemşirelik, beslenme ve diyetetik, fizyoterapi ve rehabilitasyon, sosyal hizmet gibi multidisipliner alanlardaki uzmanlarımızı ağırlamaktayız. 180’in üzerinde sözel bildiri, 50’ye yakın poster bildiri başvurusu yapılan kongremizde, Pediatri alanında son dönemde ülkemizde yaşanan sorunları, çözüm yollarını da tartışacağız. Daha sonra bunları bir rapor halinde yetkililere sunacağız. Değerli teşrifleri için Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz’a, ev sahipliği yaparak her zaman olduğu gibi yine sonsuz desteklerini gördüğümüz değerli Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse Hocama, üniversitemizin değerli yöneticilerine, değerli kongre eş başkanları Prof. Dr. Vefik Arıca ve Prof. Dr. Hatice Yıldırım Sarı’ya, tüm düzenleme kurulu üyelerimize, sunumlarıyla katkı yapan değerli hocalarımıza, destek veren ilaç firmalarının değerli yöneticilerine teşekkür etmek istiyorum. Bu vesile ile Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını bir kez daha kutluyor, verimli bir kongre olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Azerbaycan, Finlandiya, Avustralya, Kanada, Birleşik Krallık, İsveç, Bosna Hersek’ten bilim insanlarının yer aldığı kongrenin açılış oturumu İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Köse’nin, Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz’a hediye takdimi ile tamamlandı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Serap Karaosmanoğlu’ndan “Demokratik haklarını kullanan öğrencilerin göz altına alınmaları kabul edilemez”

HIZLI YORUM YAP